Sadece Güreş
HV
26 NİSAN Cuma 18:53
Advert Advert

Yalçın Kaynak Yazdı: Ben fark göremiyorum. Ya siz?

Yalçın Kaynak Yazdı: Ben fark göremiyorum. Ya siz?

YAĞLI GÜREŞ
Giriş Tarihi : 08-01-2023 12:12   Güncelleme : 08-01-2023 12:28
Yalçın Kaynak Yazdı: Ben fark göremiyorum. Ya siz?

Ben fark göremiyorum. Ya siz?

Aslında iki resim arasında teknik ve profesyonellik açısından çok büyük bir fark var. Biri Yalçın Kaynak yani benim tarafımdan amatörce çekilmiş bir fotoğraf. Diğeri ise profesyonel bir kamera ile işinin ehli profesyonel bir fotoğraf sanatçısı Art Ofwrestling tarafından çekilmiş bir fotoğraf. Güreş tabiri ile söylemek gerekirse fotoğraf çekme konusunda kendi adıma söyleyeyim. Art Ustanın eline su bile dökemem. Art Usta diyorum çünki iki resimde benzerlik olduğundan. Yoksa fotoğraf sanatçısı bir çok duayen ustalarımız var. Mustafa Kaşıkçı ve onlar gibi.

Her neyse benim fotoğraf çekme konusunda bir iddiam da yok zaten. Bu iki fotoğrafta da beni ilgilendiren, beni derinden üzen, içimde yara olan Ata sporumuz yağlı güreşin temel taşları, kilit taşları bin yıllık tarihi bir oluşumu, geleneği ayakta tutan bir diğer deyiş ile örnek verecek olursak; beş altı yüz yıllık ulu çınarın kökleri alt boylarımızın içler acısı hali burada. Benim derdim acitasyon yapmak filân değil, bu resimlerin benzerini diğer boylarda da hatta ve hatta Başpehlivanlar da bile görebiliriz. Fakat bu resmin benzerini Başpehlivanlar olarak çekseniz bakış açısı çok daha farklı bir hal alır.

İşte tam da burada şu söz aklıma geliyor; "Bakmakla görmek arasında çok büyük bir fark vardır." Bakmak bakışı bir şey üzerine çevirmektir. Görmek ise; kalp ister, yürek ister, anlayış ister, cesaret ister, bilgi birikim ister. Yani manaya bakmadıktan sonra boş boş bakan hiçbir şey görmez, göremez. Hani tabirimi mazur görün söz meclisten dışarı. Derler ya; "Ne bakıyorsun öküzün trene baktığı gibi" diye. Son bir söz söyleyip konunun özüne döneceğim. Bakmakla görmek arasındaki fark nedir diye sormuşlar Mevlana'ya; cevaplamış Mevlana. "Senin baktığına herkes bakıyor. Peki senin görebildiğini herkes görebiliyor mu?" diye. Biz bu yiğitleri görüyoruz. Çektikleri çileleri zorlukları, verdikleri mücadeleleri görüyoruz. Peki bu yiğitleri görmesi gerekenler görüyor mu? Gözleri ile değil; kalpleri, yürekleri, vicdanları, merhametleri ile görmeleri için daha ne yapmalı? Billboardlara mı asmalı bu resimleri? Yoksa özelden cep telefonlarına mı atmalı bu resimleri?

Ne yapmalı ki; bu yiğitlere eşit şartlarda imkân tanınsın. Her bölgede kulüpleri olsun. Yokluk ve imkânsızlıklar sebebi ile güçlerinden, yeteneklerinden faydalanılıp birini diğerine asker etmesinler. Çalışan kendisi için çalışsın. Kazanan kendisi için kazansın. Kimse kimseye asker olmasın. Hiçbir yiğidin kaderi Ata sporumuz yağlı güreşi ticarethane gibi görüp kullanan tüccarların eline kalmasın. Tek amaçları para kazanmak olan, bu uğurda her yolu mübah sayanların iki dudağı arasına kalmasın bu koçyiğitlerimizin geleceği. Mahkum kalmasınlar kimseye. Tek dertleri olsun; çok çalışmak, çalışıp hak ettiğini kazanmak. Minnet etmesin bu yiğitler ne merte ne de namerde. Minnet etmesinler ki; yara almasın bu ulu çınarın kökleri. Yıkılı vermesin yüz yıllar sonra ilk rüzgarda içi boş, kökü çürümüş bir ağaç gibi...

Ellerine emeğine sağlık Art Usta. Sen gördün de görmesi gerekenler görmedi bu koçyiğitleri. Belki sebep olur bu fotoğraflar çoğalıp paylaşıldıkça; dikkatini çeker etkililerin yetkililerin. Gerekeni yaparlar belki de kim bilir...

Saygılarımla...

Yalçın Kaynak Sadece Güreş Programı Yorumcusu ve Güreş Yazarı

AdminAdmin

YORUMLAR