Genel bir değerlendirme yapacak olursak, geçtiğimiz hafta yağlı güreşte neler oldu, gelin hep birlikte bir analiz yapalım...
Son yıllarda gördüğüm en güzel organizasyondu
Bilindiği üzere geçtiğimiz hafta sonu Manisa'da, Manisa Yunusemre Belediyesi 8. Yunt Dağı Yağlı Pehlivan Güreşleri gerçekleştirildi. Bizde Sadece Güreş ekibi olarak oradaydık. Son yıllarda gördüğüm en güzel organizasyonlardan biriydi Yunusemre Belediyesi Yunt Dağı Güreşleri. Her anlamda bu organizasyon da her şey düşünülmüştü. Pehlivanların yıkanma yerinden lavabosuna, yeme içme ihtiyacından yolluklarına, her bir ferdin yatma barınma yerinden biz basın mensuplarının kalacağı oteline kadar her şey titizlikle düşünülmüştü. Bu anlamda emeği geçen başta Manisa Yunusemre Belediye Başkanı Sayın Mehmet Çerçi olmak üzere tüm ekibini yürekten kutluyorum.
Biz 3 güne kendimize gelemedik, pehlivanlarımızı düşünemiyorum bile
Biz Manisa'ya Perşembe gecesi hareket ettik. Pazar gecesi de güreşleri hemen bitirir bitirmezde memlekete gelmek üzere yola koyulduk. Neden bu konuya girdim, çünkü biz sevgili Yalçın Kaynak hocamın da yazmış olduğu köşe yazısında ifade ettiği gibi, 3 gündür hala kendimize gelemedik. Yani Dün gerçekleştirilen Samsun Vezirköprü Kunduz Yağlı Pehlivan Güreşleri'ne davet edilmiş olsaydık, teşekkür eder fakat gidemezdik.
Yağlı güreş dünyanın en zor spor branşıdır
Hal böyle iken, düşünüyorum da pehlivanlık, yağlı güreş yapmak dünyanın en zor sporunu icra ediyor olmak demektir. Hepimiz onlara kızıyor muyuz evet kızıyoruz. Eleştiriyor muyuz evet eleştiriyoruz. Fakat bu olay değnek misali iki tarafı da sıkıntılı, sakal bıyık olayı gibi aşağısı da olmuyor yukarısı da olmuyor. Böyle olunca da işin içinden çıkılmıyor. Bakıyorum, elimi vicdanıma koyuyorum onlara da kıyamıyorum. İşleri gerçekten çok zor. Onlar da robot değiller. Bizler gibi etten tırnaktan insanlar. Onun için bu işin orta yolu bulunmalı ve pehlivanlarımızı da, seyirciyi de, yağlı güreşimizi de koruyup kollayacak kararlar alınmalı.
Eleştiri yaparken lütfen onların da bir ailesi olduğunu unutmayalım
Bu konuyu kapatmadan şunu da belirtmek isterim ki; az önce de izah ettiğim gibi bunlar da etten tırnaktan insan, tıpkı bizler gibi. Geçtiğimiz aylarda Kırkpınar sonrası Başpehlivan Ali Gürbüz'ün performansının düşmesi, moral ve motivasyonunun bozulması ile ilgili olarak, aziz güreş seyircisi sert eleştiriler de bulunmuştu. Bu duruma karşı Başpehlivan Ali Gürbüz'ün eşi Zeliha kardeşim de kendisinin sosyal medya hesabı üzerinden konuyla ilgili olarak üzüntüsünü dile getirmişti. Zeliha Gürbüz, "Siz Ali Gürbüz'ü çok seviyorsunuz haliyle hep yenmesini istiyorsunuz biliyorum ama yenildiği zaman kimse onun kadar üzülemez, biraz bazı eleştirileriniz acımasızca oluyor. Ben ve çocuklarım aylardır gerek kış döneminde, gerekse de şimdi güreş sezonunda şehirden şehire koşmaktan babamızı göremiyoruz. Ali de küçük çocuğunun büyüdüğünü bile göremiyor" diye üzüntüsünü ifade etmişti. Hatta 2 gün önce sosyal medya sayfalarımızda Ali Gürbüz'ün kendisini antrenmanda ziyarete gelen çocuğuyla nasıl gülüşüp, etrafa tebessümler saçtığını yayınladığımız video da sizlere sunmuştuk. Onun için eleştiri yapmak için eleştiri yapmayalım.
Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar
Her ne kadar kendisi Sakarya'lı olsa da kendisiyle 3-4 defa bir araya gelmişliğimiz var. O beni görse tanımaz fakat ben onu çok iyi tanıyorum. Kimden mi bahsediyorum; Tabiki Tarihi Edirne Kırkpınar'ın altın kemerli efsane güreş ağası Sayın Seyfettin Selim'den...
Sayın Ağam; eleştiri alan adam yol alır. Eleştiri kabul etmeyen yolda kalır. Geçen sene bazı güreşlerde şahit olduğum bir durum oldu. Hatta hep bu aynı kişiler üzerinden oldu. Her zaman her yerde olduğu gibi birçok pehlivana ödül veriyorsunuz. Bu takdir edilecek bir durum. Fakat sadece ve sadece birinci olana ödül verseniz yine tasdikler yanınızda olurum. Maalesef üzülerek söylüyorum ki; siz bırakın birinci olana vermeyi üçüncü ve dördüncülere bazı zamanlarda da sadece ödül vermek istediğiniz kişiye derecesine bakmaksızın ödül veriyorsunuz. Doğru kendi paranızı veriyorsunuz bu ben dahil kimseyi de bağlamayabilir. Fakat siz sıradan ödül veren bir iş adamı değilsiniz. Siz bu kültürün en önemli figürü olan ağalık vasfının en büyük ismisiniz. Bir başkası yapsa belki yanlış anlaşılmaz ama siz bunu yaparsanız pehlivanlarımız ve aziz güreş seyircimiz tarafından yanlış anlaşılır. Sizin niyetiniz halis olabilir fakat, nasıl ki bir baba hiçbir evladını ayıramıyor, hepsini aynı oranda kollayıp seviyorsa, siz de bu pehlivanların hamisi bir ağabeyleri olarak ayırmamalısınız. Bir babanın bütün çocuklarına babalık yapması gerekiyorsa, sizin de sadece bir iki pehlivana değil, bütün pehlivanlarınıza ağalık sponsorluk yapmanız gerekir diye düşünüyorum. Bu naçizane benim şahsi fikrim. Onun için diyorum ki; "Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar."
Aldığımız haberle yüreklerimiz yandı adeta
Önceki gün; Pehlivanlarımız, pehlivanlarımızın babaları, yine pehlivanlarımızın arkadaşı ve onun babasının içinde bulunduğu aracın Manisa-Kula'da kaza yaptığını, araç içerisinde bulunan 4 kişinin vefat ettiği haberini büyük bir üzüntü ile öğrendik. Araçta bulunan şampiyon bir pehlivanımızın da kazadan ağır yaralı olarak kurtarıldığı ve hastanede tedavisine devam edildiği haberini de camia olarak sosyal medyadan okuduk. Allah hiçbir kimseye ve hiçbir pehlivanımıza böyle bir acı yaşatmasın inşallah. Hastanede tedavisine devam edilen güreşçi kardeşime Allah'tan Şafii ismiyle acil şifalar diliyor, vefat eden pehlivanımıza, babasına, arkadaşına ve onun da babasına yüce Allah'tan rahmet diliyorum.
Sadece Güreş yarın Çanakkale'de
Bizde, Cumartesi günü Çanakkale'nin Çardak ilçesinde düzenlenecek olan 289. Tarihi Çardak Yağlı Pehlivan Güreşleri için Çardak da olacağız. Bu vesileyle Çardak Belediye Başkanı Sayın Metin Semerci ve 289. Tarihi Çardak Yağlı Pehlivan Güreşleri'nin altın kemerli efsane güreş ağası Sayın Seyhan Arslan'ın öncülüğünde gerçekleştirilecek olan yağlı pehlivan güreşlerine tüm güreş severleri, belediye başkanım ve güreş ağam adına davet ediyorum.
Kalın sağlıcakla...
