1.78 boyunda, 103 kg. ağırlığında, esmer tenli koç yiğit, geri vitesi olmayan pehlivan...
Başlığa bakıldığında 3 bin, 3 bin beş yüz pehlivanın içinden hangi pehlivandan bahsedeceğimizi bilemeyen yoktur. Var ise de muhtemelen Ata sporumuz yağlı güreş ile çok yakın ilgisi yoktur. Çünkü bu lâkabın sahibi olan yiğit, er meydanlarında en heybetli rakipleri dahil olmak üzere tüm rakipleri karşısında yaptığı inat, baskıcı, hiç vazgeçmeyen bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi güreşi ile sürekli rakibine ileri hücumu ile "geri vitesi olmayan pehlivan" lakabını almıştır; Antalya Kumluca'lı bu yiğit. Koca yörük, yörük oğlu yörük Orhan Okulu tabii ki bu yiğit.
Tarihi Edirne Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde ilk güreşini 2000 yılında yaptı. Minik 1 boyunda güreşerek boyunda ikinci, 2001 yılında Minik 2 boyunda ikinci, 2003 yılında Teşvik 1 boyunda birincilik kürsüsüne çıktı. 2004 yılında yağlı güreşin duayen ismi pehlivan mimarı koca usta Kemal Yılmaz usta elinde cevher işlenerek elmasa dönüştü. Güreştiği her boyda birincilik ve ikincilik kürsülerinde yer aldı koca yörük...
Ve nihayet 2012 yılında Başaltı boyunda da birinci olarak Başpehlivanlık boyuna adeta yıldırım gibi, bir göktaşı gibi düştü. 2013 yılında ilk defa güreştiği Başpehlivanlık boyunda ikinci oldu. 2015 ve 2018 yıllarında Kırkpınar Başpehlivanı olan koca yörük, Türkiye'nin birçok bölgesinde yapılan güreşlerde kürsülere adeta ambargo koydu. Her organizasyonda favoriler arasında yer aldı.
Tarihi Edirne Kırkpınar'dan sonra en büyük organizasyonlardan biri olan Tarihi Antalya Elmalı Yağlı Güreşleri'nde 6 yıl üst üste Başpehlivan birincisi olarak adeta Elmalı Er Meydanına temel attı. Elmalı Yağlı Güreşleri tarihinde unutulmazlar arasına adını yazdırdı. Tabiri caizse adını kazıdı... Her ne kadar sakin ve sesiz bir yapıya sahip bir pehlivan olsa da güreş esnasında damarına basıldığında adeta kızgın bir boğaya dönüşebiliyor ve rakiplerine kök söktürebiliyor. Saatler süren güreşlerinde sıcak hava ve yüksek tempo güreşi rakiplerinin performansını düşürürken, o nasıl bir enerjiye sahip ki; geçen dakikada bırakın düşmeyi daha vites yükselterek adeta rakiplerini bunalıma sokup, hata yapmalarına zorluyor. Son vuruşu genelde paça kasnak ile rakibini bir boğa gibi sürerek bastırıyor ve sonuca gidiyor. Uzayan güreşlerde Orhan pehlivana paça kasnağı yakalatanın akıbeti genel de mağlubiyet ile sonuçlanıyor. Bu derece yüksek tempo güreşi onu oldukça yordu ve yıprattı diye düşünüyorum. Son zamanlarda ard arda yaşadığı talihsiz sakatlıklar neticesinde performansında düşmeler başladı. Eminim bu yıl azmi, inadı, dayanıklılığı ile tekrar er meydanlarında favoriler arasına girecek, rakiplerinin korkulu rüyası olacaktır.
Rabbim Orhan pehlivanımıza ve tüm pehlivanlarımıza güç, kuvvet, sağlık, sıhhat versin. Yolun bahtın açık, gücün kuvvetin daim olsun koca yörük.
Saygılarımla...