Sadece Güreş
HV
27 NİSAN Cumartesi 16:43
Advert Advert

Yağlı güreşin bir değeri elveda diyor, kimsenin ruhu duymuyor!

Cemil Tekin
Cemil Tekin
Giriş Tarihi : 04-09-2023 22:03

Ömrünün en az 25-30 yılını er meydanlarına vermiş, Hendek'in bir değeri güreşi bırakıyorum diyor, kimsenin sesi çıkmıyor.

Gazanfer Kahveci, Atası, dedesi pehlivan. Pehlivan oğlu pehlivan. Gazanfer Kahveci'nin, 1-2 gün önce kendisinin sosyal medya hesabı üzerinden paylaşmış olduğu fotoğrafında "Elveda" yazıyordu. Eski Pehlivanlardan Koca Usta Hafız Abdurrahman Kahveci'nin mahdumu Gazanfer Kahveci, çok sevdiği, gece gündüz demeden emek verdiği, çırak ve çıraklar yetiştirdiği yağlı güreş'e "Elveda" diyordu.

Ben şahsım olarak, ilk etapta bu paylaşımı görmemiştim. Benim gibi yağlı güreş sevdalısı olan kızım, "Güzide Yağmur" yanıma gelerek, "Baba, baba Gazanfer abim güreşi bırakmış. Çabuk hemen onun Instagram hesabına gir ve son paylaşmış olduğu storisine bak" dedi ve telefonu elime tutuşturdu.

Evet, az evvel de dediğim gibi, storisine baktım ve Gazanfer Kahveci'nin, "Elveda" yazısını gördüm. Bu duruma çok mu çok üzüldüm. Şaka mı, değil mi diyerek, aradım koca ustayı. Koca usta, "Abi bu kararını almak için zaten uzun zamandır düşünüyordum. Olmuyor abi, bu şartlar altında çok büyük savaşlar veriyoruz. Kısıtlı imkanlar dahilinde mücadele ettiğimiz gibi, bir şeyler de istediğiniz gibi de olmuyor. Hem çok yoruldum, hem de bazı şeylere kırıldım. Buraya kadarmış Cemil abi" dedi.

Ben hiçbir şey diyemedim. Sadece Hendek'in değil, Türkiye'nin her yerinde gariban sporu, imkansızlıkların sporu olmaktan bir türlü kurtulamayan yağlı güreşimizin kaderine bir iç çektim durdum.

Aklımda deli sorular. Gazanfer Kahveci neden çok sevdiği sporculuk ve antrenörlük hayatına son verdi. Neden çok sevdiği yağlı güreşten elini ayağına çekme noktasına geldi. Gazanfer Kahveci neden artık daha fazla dayanamadı. Neden, neden, neden...

Gazanfer Kahveci'nin, çalıştığı kurumdaki arkadaşları nöbetleri sonrası evinde istirahat ederken, o istirahat saatinde çıraklarına antrenman yaptırdı. Arkadaşları, hatta çırakları sevdiğiyle, nişanlısıyla, eşiyle gezerken o kendi özel hayatını unutup, çırakları ile birlikte başarıya ulaşmanın yollarını aradı. Herkes yıllık izninde eşi ile ailesi ile tatil bölgelerinde gezintiye çıkarken, o ise o şehir senin bu şehir benim kilometrelerce yol yaparak çıraklarının yanında oldu.

Peki şimdi ne mi olacak? Herkes elini kalbine ve vicdanına koyacak, biraz empati yapacak, bu veballe de yaşayabiliyorsa ölene kadar da yaşayacak.

Neyse, bu kadar yazı yeter diye düşünüyorum. Gazanfer Kahveci'nin çığlığını duyması gerekenlerin duymadığı bir yerde, bizim yazımızın da fazlaca uzun olmasının bazıları tarafından bir anlam ifade edeceğini düşünmediğimden yazımı burada noktalıyorum.

Kalın sağlıcakla...

YORUMLAR