Sadece Güreş
HV
20 NİSAN Cumartesi 02:14
Advert Advert

YAĞLI GÜREŞ TÜRK'ÜN SPORUDUR, DÜNYA'NIN DEĞİL!

Cemil Tekin
Cemil Tekin
Giriş Tarihi : 08-10-2022 13:49

Selamünaleyküm değerli güreşseverler. Sizlere bugün çok hassas ve önemli bir konudan bahsedeceğim. Yağlı Güreş üzerine sayısız köşe yazıları ve makaleler yazdım. Bu da onlardan biri olacak. Fakat bu biraz farklı, bu biraz riskli, hani kırmızı çizgi deriz ya; işte bu yazıda kırmızı çizgimiz dediğimiz konu ve konulardan bahsedeceğim.

Başlayalım o zaman...

Bismillahirrahmanirrahim...

Geçtiğimiz hafta 4.'üncüsü düzenlenen "Dünya Göçebe Oyunları Şampiyonası" vardı. Bu şampiyona bu yıl Türkiye'de, Bursa'nın İznik ilçesinde düzenlendi. Çeşitli spor branşlarının çeşitli kategorilerinde birçok sporcu Ülkesi ve Milleti adına bu şampiyonada yarıştı. Ve en önemlisi bu şampiyona da Ata sporumuz güreşin her çeşidine yer verildi. Kuşaktı, Abaydı, Karakucaktı, Yağlıydı vs. Bunlar güzel şeyler, elbetteki Ata sporumuzun tanıtılması noktasında gereken şeyler. Ama bunları yaparken de dikkat edeceğimiz hususların olması gerektiğini düşünüyorum. Kaş yapayım derken göz çıkartmayalım.

Ata sporumuz yaglı güreş, Türk'ün gen sporudur. Ata sporumuz yağlı güreş, Peygamber sporu, Peygamber sünnetidir. Ata sporumuz yağlı güreş, bizim uhreviyatımızdır. Ata sporumuz yağlı güreş, bizim en büyük kültür mirasımız, bizim en büyük değerimizdir.

Hani az evvel dedim ya; Dünya Göçebe Oyunları'nın 4.'üncüsü Ülkemizde, Bursa'nın İznik ilçesinde yapıldı diye. İşte şimdi tam leblebinin leb dediği yere geliyoruz. Güreş sporunu her Ülke yapabilir, ama Ata sporumuz, Peygamber sporumuz yağlı güreşi her Ülke ve herkes öyle kafasına göre yapamaz. Neden yapamaz hemen anlatalım. Peygamber sporumuz yağlı güreş, Türk'ün sporu, Müslümanların sporudur. Bunun birçok yazılı kuralları olduğu gibi, dini kuralları da vardır. Bu dini kurallar resmi ve yazılı kurallardan daha da önemlidir. Herkes her şekilde o kispeti giyemez. O kispeti giymek için en önemlisi sünnet olmuş, müslüman olmuş, er olmuş olmanız lazım. Er meydanına er olmadan çıkılmaz.

Birkaç gün önce 4.'üncüsü yapılan Dünya Göçebe Oyunları'nda yaşanan bazı durumlarla ilgili olarak birçok telefon aldım. Yağlı güreşimizin de yapıldığı Dünya Göçebe Oyunlarına birçok ülkeden birçok sporcu katıldı. Yağlı güreş kategorisinde de bizim pehlivanlarımızın rakiplerinden haliyle yabancı uyruklu olanlar da vardı. Buraya kadar her şey tamam. Az evvel de dediğim gibi, yabancılar olabilir ama nasıl olur yukarıda belirttiğim kurallara uygun ise olur. Buraya Ülkeleri yazmaya gerek yok. Bu sporcular Müslümansa o er meydanına çıkabilirler. Müslüman değilse o kispeti giyemez, giymemelide. Orada bulunan güreşseverlerden aldığım telefonlarda; orada güreş tutan bazı sporcuların "Gayri Müslim" olduğunu fakat kispet giydiğini, söylemeye dilim varmıyor ama söylemek zorundayım. O sporcuların sahaya çıktıklarında güreşlerin "Peşrev" bölümünde ise, İstavroz işaretini yaptıklarını öğrendim. Bu durumu belki de orada birçok kişi gördü ama dile getirmedi diye düşünüyorum. İstavroz nedir? "İstavroz, kökü Yunanca'dan gelen ve haç anlamında kullanılan bir kelimedir. Hristiyanlar`ın elleriyle haç işareti yapmalarına da istavroz çıkartma denir. İstavroz; Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'u temsil etmektedir. Protestanların böyle bir uygulamaları olmamasına rağmen, pek çok Katolik ve Ortodoks Hristiyan bu hareketi yaparlar."

Yazımızın giriş ve gelişme bölümlerinde bahsettiğim konuyu sanırım hepiniz anladınız. Elbette ki; Ata sporumuz, Peygamber sünnetimiz yağlı güreşimizi herkese tanıtalım, tanıtalım ama tanıtırken de ritüellerinden koparmayalım. Yağlı güreşimizin geni ile oynamayalım.

Yağlı güreşimizi, kurallarına özellikle de dini kurallarına uygun olarak yapalım. Misal verecek olursak, yağlı güreşte peşrev çekme ve temenna 7 asırlık bir gelenek. Ata sporumuzun olmazsa olmazı "Peşrev" çekmektir. Yağlı güreşte, bizim pirimiz Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in amcası Hz. Hamza'dır. Pehlivanın güreş öncesi temenna durması da; "Topraktan geldik, toprağa döneceğiz" düşüncesini sembolize eder. Yani demem o ki; bu kaidelere kim uygun ise, kim bu dini kuralları yerine getirmeye sahip vasıfta ise yağlı güreşimizi o icra etsin. Müslüman sporu yağlı güreşimizi Müslüman'lar yapsın. Gayri Müslim'ler değil.

Buradan Sayın Federasyon Başkanlarımın her ikisine de bir çift sözüm olacak. Elbette ki; Ata sporumuz yağlı güreşi tüm dünyaya tanıtalım. Tanıtalım, ama tanıtırken de lütfen özünden uzaklaştırmayalım. Eğer uzaklaştırırsak; Peygamber mirasımız yağlı güreş Türk'ün değil, Dünya'nın sporu olur Allah muhafaza.

Kalın sağlıcakla...

YORUMLAR