İrfan Şahin Usta

Yalçın Kaynak

07-09-2023 13:14

Pehlivan kispetsiz olmaz, İrfan Şahin usta olmazsa her ikisi de olmaz...

Bir usta tanıdık Çanakkale Biga'da, namı Ülke dışına taşmış Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) somut olmayan kültür mirası çalışmaları kapsamında 2010 yılında yaşayan insan hazinesi seçilmiş usta.

O gerçek bir usta, gerçek bir zanaatkâr. Zanaat kısmı hat safhada. Usta zanaatını öyle perçinlemiş ki; dönemin en ünlü pehlivanları onun diktiği kispetlerle er meydanlarına çıkmış, meydan okumuş rakiplerine. Zanaatını konuşturmuş usta, kârını hesap etmemiş hiçbir zaman. Mekanına gittik ustanın, 50-60 yıl önce ne ise şimdi de aynı koca ustanın mekânı. Kapıda karşıladı bizleri koca usta. Güler yüzlü, naif, gereği kadar kibar, hürmetkâr, gönlü bol, sohbeti hoş. Koca ustam buyur etti bizi. Kapıdan içeriye adım attık,  nutkumuz tutuldu, heyecan bastı bizleri. Terledik, panikledik, sanki içeride Cumhuriyet Döneminin ilk pehlivanları bizleri bekliyor, bizleri karşılıyordu. Rahmeti rahmana kavuşan Sezai Kanmaz namı diğer Kör Sezai, Cumhuriyet Tarihinin ilk gerçek altın kemer kuşanmış Başpehlivanı Mustafa Bük namı diğer Ordu'lu Mustafa bekliyordu sanki bizleri. Kara Ali Çelik, Nazmi Uzun, Mehmet Ali Yağcı, İrfan Atan, Adil Atan, İbrahim Karabacak, Sabri Acar, Mehmet Keçe Atak, Magirus, Saffet Kayalı, Recep Gürbüz, Recep Kılıç, Ahmet Taşçı vs. Daha ismini sayamadığım birçok usta, birçok yiğit say sayabilirsen...

Recep'leri, Ali'leri, Orhan'ları, İsmail'leri, Yeşil'leri, Cengizhan'ları, Mustafa'ları, Yusufcan'ları bile gördük. İsmini sayamadıklarımdan özür dilerim. Her birini gördük, resimleri var. Dıştan küçük, içeriden koca bir dünyaya, tarihe, geçmişe, geleceğe açılan bir uzun koridor sanki. Her yerde pehlivan resimleri, gazete küpürleri, küpürler ki; belki de arşivler de yoktur bir çoğu resimler. Ki; ne resmi çeken yaşıyordur hayatta, ne de resmi çekilen.

Anlat dedik ustaya; kimlere kispet diktin bu dükkanda. Kaç kispet diktin bu dükkanda. 50-60 yılda 15-16 bin kispet diktim dedi usta kısık bir ses tonuyla, mahçup bir şekilde. Dedik ya; o gerçek bir zanaatkâr diyemiyorum zanaatçı olmuş. Lakin, kâr kısmına uzak kalmış usta. Şimdilerde 15-16 bin kispet bir servet tutar belki de. 26 altı yaşında idim, dönemin en ünlü pehlivanlarından Sezai Kanmaz ustam benden bir kispet dikmemi istedi. Ustaları vefat etmiş, O dönemde kispet diken bir ben kalmıştım diyor. Sanki o anı yaşıyormuş gibi heyecanlanıyor, terliyor, yanakları kızarıyor ustanın. 50-55 yıl geriye gidiyor, bizleri de o yıllara götürüyor adeta. Diktim diyor Sezai ustaya...

Ordu'lu Mustafa ustam geldi bir gün dükkana diyor. Yine o anı yaşıyor, işaret ediyor kapıyı, gözleri dalıyor dışarıdan ışık yansıyan ahşap camlı kapıya. Bana öyle bir kispet dikeceksin ki; yere attığımda dimdik ayakta duracak, rakibim elini kasnağıma atıp iç kazığı dış kazığı vurduğunda kendimi sıkacağım o kol oradan asla çıkamayacak. Diktim diyor usta. Çok zor oldu, üç dört gün sadece bir bacağını dikmem sürdü. O zamanlar 46 kg. geliyordu kispetler, giyilmesi zor olduğu gibi dikilmesi de bir okadar zor idi diyor usta. Diktim Ordulu'nun kispetini. O yıl bu kispetle birinci oldu Kırkpınar'da. O günden bugüne Kara'lara, Yeşil'lere, Ali'lere, Osman'lara, Orhan'lara, kadar kispet diktim, artık kispet dikmiyorum diyor usta. Lakin 60 yıl önce bu dükkanı her sabah besmele ile nasıl açıyorsam, bugün de öyle yarın birine kispet dikecekmiş gibi açıyorum dükkanı diyor usta.

Biz çok sevdik koca ustayı. O mesleği ile, geçmişten gelen aile terbiyesi ile, usta çırak kültürü ile büyümüş yoğrulmuş ve hiç bozamamış elhamdulillah zaman koca ustayı. O hala sıcak kanlı, güler yüzlü, edepli, adaplı, saygılı, oturaklı, saygın. Bir pehlivan da, bir usta da, Ata sporuna Peygamber sporuna gönül vermiş bir gönül erinde olması gereken her özellik mevcut usta da. Koca ustaya sorduk bu kadar yiğide emeğin geçti; kispet dikip parasını aldığın, belki de kimi zaman almadığın olmuştur. Rahmeti rahmana kavuşan yiğitlerimizin mekânı cennet olsun. Yaşayanlar ziyaret ediyorlar mı seni. Gülümsedi usta, burası hiç boş kalmaz. Devlet erkanından, basından, yabancı basınına kadar herkes ziyaret eder. Gelenden de, gelemeyen den de rabbim razı olsun dedi edebinden, asaletinden. İsim vermedi usta gelemeyenler gelmeyenleri. Dikkat ettim, sanki bana öyle geldi ki; gelenleri sayarken sen anla gelemeyenleri dedi yine büyük bir ustalıkla.

Değerli güreş camiası, değerli ustalarım, hocalarım, başkanlarımız, ağalar, koçyiğit pehlivanlarım; Belki bana düşmez ama, ziyaret edin nadir kalan değerlerimizi. Yaşlanmış, er meydanlarından el ayak çekmiş fakat gözünü gönlünü ayıramamış ustalarımızı, eski pehlivanlarımızı ziyaret edin, gönüllerini hoş edin, hayır dualarını alın. Rahmete kavuşanları da kabirlerinde ziyaret edin, dua edin onlara. Arayın sorun onları, arayın unutmayın unutmayın ki; birgün sizler de unutulanlardan olmayın.

Saygılarımla...

DİĞER YAZILARI Kim mağdur? 01-01-1970 03:00 YA O KOL KOPACAK, YA DA O ÇARK DURACAK! 01-01-1970 03:00 Örümcek Adam! 01-01-1970 03:00 Yaralı Aslan Cengizhan! 01-01-1970 03:00 Konya Beyşehir'den kükredi bir koçyiğit! 01-01-1970 03:00 O BİR SARI FIRTINA! 01-01-1970 03:00 Toroslara mı çıktın Ali? 01-01-1970 03:00 Baba ben pehlivan olacağım! 01-01-1970 03:00 Ne anlar Hikmet hoca güreşten! 01-01-1970 03:00 TÜRK GÜREŞİNE ŞEREF GELDİ, ŞEREF VERDİ 01-01-1970 03:00 MİNDERDE PEŞREV ÇEKEN TÜRK 01-01-1970 03:00 Ne yaptın sen Mustafa? 01-01-1970 03:00 Yakışır Karapürçek'e 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin gözü, kulağı Sakarya'da. Sakarya'nın siyasileri, hamileri, abileri, nerede? 01-01-1970 03:00 Siz şu Atasözünü duydunuz mu hiç? 01-01-1970 03:00 Sakın kaybetmeyin Ahmet Kavakçı'yı 01-01-1970 03:00 Denizli; sahip çık yiğidine, sahip çık Raşit'ine 01-01-1970 03:00 KİM KAZANDI? KİM KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 Sözüm güreş camiasına 01-01-1970 03:00 Minder mayosuz olmaz da, er meydanı kispetsiz olur mu? 01-01-1970 03:00 Mehmet Keçe Atak Usta 01-01-1970 03:00 Necati Başar Aday Adayı 01-01-1970 03:00 Yanlış Yer, Yanlış Zaman Başpehlivanlar 01-01-1970 03:00 Şapkalı amca sen haklısın, İsmail Pehlivan sen de haklısın 01-01-1970 03:00 Kim bu er meydanındaki güzel? 01-01-1970 03:00 Pehlivana sen gel, sen gelme denilirmiş! 01-01-1970 03:00 Ne umduk ne bulduk 01-01-1970 03:00 Ters köşe yaptın sen beni başkan! 01-01-1970 03:00 Şampiyon burada Hendek'li nerede? 01-01-1970 03:00 Orada bir usta var çok uzakta 01-01-1970 03:00 Dualı Çayırdaki purolu monşerler kim? 01-01-1970 03:00 Cemil'e imkânsız de! 01-01-1970 03:00 İki Şehir Arasında Araftayım 01-01-1970 03:00 Pehlivan! Geliyor gelmekte olan 01-01-1970 03:00 SEN GEL, SEN GELME PEHLİVAN 01-01-1970 03:00 Kim ustadır, kim değil 01-01-1970 03:00 Derler, derler her şey derler 01-01-1970 03:00 Neredesin Fethi Baba? 01-01-1970 03:00 Sözüm kim'e? 01-01-1970 03:00 Sizce kim haklı? 01-01-1970 03:00 KEMER KİMİN? 01-01-1970 03:00 KİM BU DEMİR ADAM 01-01-1970 03:00 KARA YILAN OSMAN AYNUR 01-01-1970 03:00 GÖLCÜK'LÜ YILDIRAY PEHLİVAN 01-01-1970 03:00 Gölcük'lü Nedim Pehlivan 01-01-1970 03:00 Altı yapısı olmayanın, üst yapısı sağlam da değildir 01-01-1970 03:00 Yeşil Pehlivan 01-01-1970 03:00 O bir koca yörük 01-01-1970 03:00 Yine Samsun ve yine bir yiğit 01-01-1970 03:00 KOCA USTA GAZANFER KAHVECİ 01-01-1970 03:00 Faruk Akkoyun Pehlivan 01-01-1970 03:00 Onlar Ailecek Pehlivan: Anne, Baba, Oğul Pehlivan 01-01-1970 03:00 Yağlı güreş ve usta 01-01-1970 03:00 Bir ol da gel 01-01-1970 03:00 Er Meydanlarından Deprem Meydanlarına 01-01-1970 03:00 Dev Adam Ertuğrul 01-01-1970 03:00 Pehlivan Yatağı Samsun (Fatih Atlı) 01-01-1970 03:00 Çay Ocağından Er Meydanlarına 01-01-1970 03:00 Bizde Yiğitler Bitmez: "Sarı Dev, Karamürsel'li Boşnak Hüseyin" 01-01-1970 03:00 Yağlı Güreş ve Askerlik 01-01-1970 03:00 Bir yiğitten daha ne beklenir ki... 01-01-1970 03:00 Dün Mustafa Bük'tü, Bugün Recep Kara! 01-01-1970 03:00 O KENDİNİ BİLİYOR 01-01-1970 03:00 Feda-Kâr Vefa-Kâr 01-01-1970 03:00 KİM BU KILICI TUTAN EL? 01-01-1970 03:00 Er Meydanlarımızı Pehlivansız Bırakma Başkanım 01-01-1970 03:00 Olmadı Yiğitler, Olmadı Başpehlivanlar 01-01-1970 03:00 DELİ HİKMET 01-01-1970 03:00 Kispet olursa, kısmet de olur! 01-01-1970 03:00 İsa'yı ararken, Musa'dan mı olduk! 01-01-1970 03:00 Yirmisinde Genç Aslan, Kırkbeşinde Yorgun Aslan! 01-01-1970 03:00 KAYBETTİK! 01-01-1970 03:00 Birçok suçlu var, bir de suçsuz var, kim suçlu, kim suçsuz! 01-01-1970 03:00 DERDİMİZ BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL 01-01-1970 03:00 YAĞLI GÜREŞ VE BUKALEMUN 01-01-1970 03:00 CÖMERTLİK SADECE PARA İLE Mİ? GÜÇ İLE Mİ? MAKAM İLE Mİ? OLUR 01-01-1970 03:00 Kitabın ortasından konuşmaya devam edeceğiz 01-01-1970 03:00 Yoruldun be Ali! 01-01-1970 03:00 Feda "Kâr" 01-01-1970 03:00 Başpehlivanlık mı? Boşpehlivanlık mı? 01-01-1970 03:00 Vakti geldiğinde konuşacağız 01-01-1970 03:00