Yağlı güreşin mihenk taşları, kilit taşlarıdır usta. Hele bakalım ne anlama gelir usta. Öyle her önüne gelene denmez tabi usta. Bakın kimmiş (Usta)...
Ehil kişidir usta, erbap kişidir usta, mahir kişidir usta, uzman kişidir usta, üstad kişidir usta...
İşinin ehli, erbabı, maharetli, uzmanlaşmış yaptığı işin üstadı olmuştur usta. Yağlı güreşimizde geçmişten geleceğe yüzlerce gelmiş geçmiştir usta. Bana göre bir ustanın kendisini geçebilecek çırak ya da çıraklar yetiştirmesi lâzım. Dediğim gibi birçok ustamız var. Lâkin aklımıza, hafızamıza Bayram Ertan usta düştü bugün. O bir duayen. O Ata sporu, Peygamber sporumuza yıllarca mahir bir pehlivan olarak hizmet etmiş çok teknik bir pehlivan olarak hafızalarda yer almıştır. Her daim üvey evlât muamelesi gören yağlı güreşimizin zor şartları onu yıldırmamış, çay ocaklarından, berber dükkânlarından birçok yiğit pehlivan yetiştirmiştir er meydanlarına. Hem ne yiğitler; kemer alan, kemer yakan yiğitler onlar Tarihi Edirne Kırkpınar'da. Ne demiş Atalarımız; "Çırak ustayı geçemezse o meslek ölür" Ata yadigarı, Peygamber sporumuz ölmesin bitmesin diye, kendisini geçen yiğitler yetiştirdi koca usta.
Pehlivanlar, pehlivan aileleri, camianın ileri gelenleri, protokol büyüklerimiz; değerini, kıymetini bilelim bu cefakâr, vefakâr işinin ehli mahir ustaların. Destek verelim, sahip çıkalım ustalara. Evet, sahip çıkalım ki; bin yıldır süre gelen Ata sporumuz yok olmasın. Yıldırımayın, küstürmeyin ustaları. Kaybetmeyin ustaları yoksa onlar değil, siz olursunuz kaybeden.
Saygılarımla...