Yeni bir başlangıç için, bir son gerekir. O sonun ardından yeniden başlamak, dimdik ayakta durmak, yine yeniden zirveye konmak her baba yiğidin harcı değil...
Benim gördüğüm bu yıl koca yörük Ali, lig güreşleri ve diğer dört büyük bölge güreşlerine odaklanmış ve de tam olması gereken güreş stilini yakalamış, finale kadar tüm güreşleri en kısa sürede yenişle tamamlayıp, dinlenmeye çekiliyor.
Her turda er meydanına tank gibi bir Ali iniyor. Bu stil bu düzende giderse bu yıl Ali Gürbüz serisi seyredeceğiz; Elmalı, Kurtdere, Edirne ve Lig Güreşlerinde...
Bu arada Gaziantep Şahinbey Belediyesi Yağlı Pehlivan Güreşlerinde iki şey dikkatimi çekti. Birine sevindim, birine ise üzüldüm. (Birincisi) Ali Gürbüz'ün kispetinin sağ kasnak altında (R.G.) Recep Gürbüz yazıyor, merhum babasının manevi gücünü hissediyor belli ki. (İkincisi) ise, birçok güreşlerde kürsü yapan Başpehlivanlara ekstra teşvik ödülü dağıtan Tarihi Edirne Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri'nin ağası Sayın Seyfettin Selim ağamız bugün kürsüyü es geçti. Tabi ki tercih ve takdir kendisinindir. Lâkin, bu kürsü ödüllerine alıştığımızdan olsa gerek, hemen dikkatimizi çekti. Neyse k;i lig güreşleri ödülü de küçümsenmeyecek derecede...
Ne diyelim; Ali Pehlivan'ın yaşı da yavaş yavaş geçiyor. Dileğim, Tarihi Edirne Kırkpınar'da dört kez kemer kuşanıp, iki kez kıl payı kemeri kaçıran koca yiğit, güreş hayatını hiç olmazsa bir ebedi kemer ile sonlandırır. Önünde dolu dolu tam 9 yıl var. Bu dokuz yılın en az dört, beş yılını daha kemerin favorisi olarak götürebilir. Taşçı ustası kemerini 40 yaşında, 1997 yılında aldı. Ali'nin Taşcı ustadan ne eksiği var? Bence fazlası var, eksiği yok.
Saygılarımla...