Sadece Güreş
HV
16 OCAK Perşembe 09:09
Advert Advert

Kırkpınar'a ramak kala, 7-8 gün kala Kırkpınar öncesinde yaşananlar!

Yalçın Kaynak
Yalçın Kaynak
Giriş Tarihi : 26-06-2024 17:09

Kim haklı kim haksız, kim doğru kim yanlış. Yaşanan her olayın iki yönü vardır. Biri sana göre, diğeri muhatabına göre. Lâkin, doğru tektir. Kişi eni, sonu, yanlışı ile yüzleşir. Herkesin bir fikri olduğu gibi, bizimde bir fikrimiz var. Üstelik bizim fikrimiz kimseye bağımlı değil. Kimsenin etkisi ve yetkisi baskısı altında beyan edilmiş bir fikir değil. Bir tarafa vurursak diğer tarafa şirin görünürüz. Ya da şuraya vurursak musluğumuz kesilir. Buraya vursakta bir, vurmasakta bir gibi bir derdimiz yok. Bu sebep ile bizimde objektif olduğunu düşündüğümüz bir fikrimiz düşüncemiz var elbette. Fakat, fikrimizi kimseye dikte etmek gibi kabul ettirmeye çalışmak gibi bir derdimiz de yok bizim. Biz ne diyorsak tartışılmaz doğrudur iddasında da değiliz. Başta da dediğimiz gibi bizim de bir fikrimiz, düşüncemiz var ve tartışılamaz katı falân da değil. Herkes bizimle aynı fikirde olmak zorunda da değil.

Gelelim tartışmaların odağına tarihi Edirne kıkpınarda güreş tutmak için lig güreşlerinde uygulanan puan kriterine takılan minikten başa tüm pehlivanlara. Öncelikle her nekadar lig güreşleri ile beraber Ata sporumuza  bir heyecan ve kalite gelse de sadece 6 bölgede 6 lig güreşi yapılması yerli gelmediğinden, lig dışında kalan güreşlerin zaten düşük olan kalitesini hepten yere çaktığını düşünenlerdenim...

Evet, lig güreşleri tartışmasız yağlı güreşe bir kalite, bir standart getirdi. Peki yeterli mi? Ya da yüz yıllardır Tarihi Edirne Kırkpınar, güreşin zirvesinin bile lig güreşleri standartlarını yakalayamadığı çok büyük maliyetler ile yapılan lig güreşleri ne zamana kadar dayanacak, ne kadar garantisi var. Geçen yıl lig güreşleri 7 yerde yapıldı. Bu yıl muhtemel dir ki; yüksek maliyetler sebebi ile lig güreşlerinde bulunan Bursa ve Manisa ligden çekildi.

5'e düşen lig güreşlerine Antalya Elmalı dahil olunca tekrar 6'ya yükseldi. Bu yıl sezonun ilk güreşi Antalya Manavgat Güreşleri ile başladı. Herkes biliyor ki; lig güreşlerinin olduğu tarihte başka hiçbir yerde güreş olmuyor ve Türkiye'deki tüm pehlivanlar, pehlivan aileleri ve antrenörleri hakemi davulcusu tüm camia lig güreşinin olduğu bölgeye geliyor. Tarihi Edirne Kırkpınar'a gelir gibi. Yani sezon içinde tabiri caizse Edirne ile birlikte 7 bölgede Kırkpınar Güreşleri oluyor. Hal böyle olunca ligin bir de kriteri var. Gelen tüm misafirler 3 gün yeme içme, konaklama ağırlayacak bu şartlarda Antalya Manavgat Belediyesi ilk sınavını çok ağır verdi. Hava muhalefeti ile güreşler bir sonraki günlere sarkınca 6 bine yakın insan 4-5 gün otellerde ağırlandı. Organizasyon maliyeti, hesap edilemeyen geri sarkan güreşlerin maliyeti, Manavgat Belediyesinin ayırdığı bütçenin belkide iki katına çıktı. Manavgat Belediye Başkanımızı, ekibini, ağamızı ve elini taşın altına koyan tüm Manavgatlı iş insanlarını, Manavgatlıları tebrik ediyorum ve ekliyorum acaba bu süreçte Manavgat Belediyesine yüklenen maliyet ne idi. Seneye onlar da artan maliyetler sebebi ile haklı olarak Bursa ve Manisa gibi ligden çekilir mi? Olmaz mı? Oldu; gördük görüyoruz. Bu yıl dahi artan maliyetler sebep gösterilerek tarihi alınmış, adı konmuş birçok güreş iptal edildi, ediliyor da. Seneye 6 lig güreşinden ikisi üçü ligden çeşitli sebeplerle çekilirse, ligin durumu ne olur? Lig çöker mi, çökerse ligde derece yapıp, bir üst boya çıkan pehlivanların dereceleri iptal mi olur vs. vs.

Gelelim asıl konuya 663 yıldır sen gel, sen gelme denmeyen pehlivanlar ne oldu da artık er meydanında görüntü kirliliği olarak görünmeye başlandı ki; ben bu söze katılmamakla beraber bir tavsiyede bulunayım. Er meydanında görüntü kirliliğini görenler, o baktıkları pencereyi temizlerse eminim o kirliliğin temizlendiğini göreceklerdir...

Sadete gelelim. 6 bölgede lig güreşlerinde maliyet ağır gelmiyor, görüntü kirliliği olmuyor, kalite düşmüyor da, güreşin zirvesi her yiğidin hayali olan Tarihi Edirne Kırkpınar'da mı bu saydıklarım sorun teşkil ediyor. Benim fikrim bu konular birkaç kişinin insiyatifinde oldu bittiye getirilecek konu değil. Böyle önemli bir konuda çok geniş kapsamlı istişarede bulunulmalı. Fakat, bu istişare toplantıları önceden kararı alınmış, kesinleşmiş tartışmaya, istişareye kapalı prosedür gereği toplanıp, sayıyı tamamlayıp, kabul edenler babul etmeyenler kabul edilmiştir, mantığı ile yapılmamalı. Eğer öyle olursa bugün yaşanan kargaşa yaşanır. Çünkü hızlandırılmış oldu bitti durumlarda ne kabul eden neyi kabul ettiğini bilir, ne de kabul etmeyen neyi kabul etmediğini bilir ve bu durumda içinden çıkılmaz hal alır. Durum böyle olduğunda da yiğitleri, kurallarla korku empoze edip saf dıdışı bırakma durumu ne size, ne de 663 yıllık tarihi Ata sporumuza yakışı...

Son günlerde gelişen olaylara baktığımızda herkesin bir fikri var herkes birini suçluyor. Kimileri zaten ne yapıcı ne yıkıcı hiçbir eleştiriye açık değil öneri ve görüşlere istişareye tam kapalı. Dört etrafına duvar örmüş, bir tek nefsine hoş gelenleri içeri alıyor. Duvar örenlere de bir sözüm var. Biz hiçkimsenin duvarını yıkmaya uğraşmayız. Gerekirse etrafından dolaşır, vakit kaybetmeyiz. Sırası gelmişken, bakın bir hikâye hatırladım. Tam da bu duruma yakın. Tabiri caiz mi? Bilmem anlatayım, ama takdir sizin...

4 kişi namaz kılmak için mescide gider, rükû ve sücuda dururlar. Her biri huşu içinde namazını kılmakta iken müezzin gelir. Namaz kılanlardan biri gayriihtiyari, Müezzin ezanı okudun mu? Yoksa daha vakit gelmedi mi diye sorunca öbür arkadaşı söze karışır. Sus yahu bak konuştun namazın bozuldu der. Üçüncü kişi dayanamayıp ikinciye; onu ne kınıyorsun baba; kendi derdine bak, kendini kına diyerek uyarmak ister aklınca arkadaşını. Dördüncü hâlinden hoşnut arkadaşlarını kınar ve hamdolsun ben üçünüz gibi kuyuya düşmedim der ve dördünün de namazı bozulur.

Sonuç herkes karşısındakinin hatasına odaklanıp kendisinin hatasını görmez ise, ne farkı kalır hatayı yapan ile.

Gerçi her şeyin yoluna girmesi için, en kötününde olması gerekir bazen. Fırtına her şeyi bozmak için gelmez her zaman. Yolumuzu, yolunuzu temizler kimi zaman. Düzelecekse her şey, temizlenecekse Ata sporumuz yağlı güreş, fırtına essin kasırga essin sağlam duran, doğru dala tutan, sağlam kökü olan kalsın. Kaybolsun; çürük olan, dayanıksız olan. Temizlensin başı boş yapraklar. Kandan beslenen keneler pireler. Her şey düzelecekse en kötüsü olsun. Baştan devrilir belki de sağlam heybetli görünen içi boş çınarlar.

Sözün kime, diyenedir. Üstüne aldın ise. Sende kimsin sen mi değiştireceksin bu düzeni diyene de var birkaç sözümüz. Gücünüz yetmez diyenlere sıkıntı yok, inancımız yeter diyoruz. Aklınız yetmez diyenlere, mücadelemiz yeter diyoruz. Böyle her tarafa vurur durursanız; her doğru her yerde söylenmez mantığı ile nasihat verenlere, er meydanları bu meydanlar size kalmaz diyenlere, "ALLAH BİZE YETER" diyoruz.

Kimse kimseye hiçbir variyet, hiçbir güç kimseye yetmez. ALLAH c.c. herkese, her şeye yeter diyoruz ve doğru bildiğimiz, doğru olduğuna inandığımız ne varsa ucu kime değerse değsin yazarız, söyleriz. Yetkimiz olmasa da etkimiz olur, tepkimiz olur, yanlışın karşısında safımız belli olur.

Saygılarımla...

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Kökünüz sağlam değilse, yukarıda sağlam da değilsiniz! İnsanlar insanların önünde secde ettiği için, dünya insanlara zindan oldu! Adamın birinin etrafını sırtlanlar sarmış! Kainatta başlayan ilk günah kibirdir! Helâlin hesabı, haramın azabı var! Federasyon taze kana ihtiyaç duymadı! Bal tutan parmağını yalar misali! Sana bir dost nasihatı! Her şey gelip geçici, hiçbir şey kalıcı değil! ARTTIRDIKÇA AZALIYOR İNSAN! SÖZÜM FEDERASYON BAŞKANLARINA! Şampiyon Taha Akgül TGF Başkan Adayı Sporda "Doping" olmalı! İki büyük efsane Süslü püslü, yalan dolan sözler insanlara hoş geliyor! HER SALTANATIN BİR SONU VARDIR! Tüm Ali Gürbüz Sosyal Medya Sayfalarına acizane bir tavsiyem var! İnsanın gözü doymadığı sürece, hiçbir şeyden doymaz! Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner! Türk yağlı güreşinin geldiği nokta! SEN KİMSİN? BEN KİMİM! Şimdilik meydan sizin! Değerli güreş severlere açıklamamdır! Yanlış yaptın Ali! Tüm güreş camiasına sesleniyorum! PEHLİVANLAR, BU RESME İYİ BAKIN! Gel dedik İdris Ağam gel! Neredesin İdris Ağam? Beni seven böyle sevsin! Yine Ali hedefte! Herkes konuşuyor, ben ise soruyorum! Dualı çayırlardan, beddualı çayırlara! Eğer, bu yazıyı okuyorsan hala vaktin var! Söylesem söz, söylemesem köz oluyor! Hangisi daha kaliteli: Lig Güreşleri mi? Yerel Güreşler mi? Cihan Şampiyonu Mahmut Demir! "Zahmetsiz rahmet olmaz" sözünü perçinler adeta koçyiğit! Ne Rıza, Ne de Ali! Hakkını helâl et Ali! Devletin zirvesi değişmedi, sen niye değiştin? Iğdırlı Hasan Pehlivan! Nihayet beklediğimiz, yıllardır dert edindiğimiz karar alındı! Zahmetsiz rahmet aramayın! HAYRET EDİYORUM, AKLIM ALMIYOR! Devlete açık mektup! Yörük Ali Destanı Tebrikler Ali! Tarihine düşman sözde gazeteciler türedi İstifa! Neden? Makam sahibi ve para babaları önünde boyun eğenler var? Cazgır kimdir? Her yöneticinin birçok yalakası vardır! Kim mağdur? YA O KOL KOPACAK, YA DA O ÇARK DURACAK! Örümcek Adam! Yaralı Aslan Cengizhan! Konya Beyşehir'den kükredi bir koçyiğit! O BİR SARI FIRTINA! Toroslara mı çıktın Ali? Baba ben pehlivan olacağım! Ne anlar Hikmet hoca güreşten! TÜRK GÜREŞİNE ŞEREF GELDİ, ŞEREF VERDİ MİNDERDE PEŞREV ÇEKEN TÜRK Ne yaptın sen Mustafa? Yakışır Karapürçek'e Türkiye'nin gözü, kulağı Sakarya'da. Sakarya'nın siyasileri, hamileri, abileri, nerede? Siz şu Atasözünü duydunuz mu hiç? Sakın kaybetmeyin Ahmet Kavakçı'yı Denizli; sahip çık yiğidine, sahip çık Raşit'ine KİM KAZANDI? KİM KAYBETTİ? Sözüm güreş camiasına Minder mayosuz olmaz da, er meydanı kispetsiz olur mu? Mehmet Keçe Atak Usta İrfan Şahin Usta Necati Başar Aday Adayı Yanlış Yer, Yanlış Zaman Başpehlivanlar Şapkalı amca sen haklısın, İsmail Pehlivan sen de haklısın Kim bu er meydanındaki güzel? Pehlivana sen gel, sen gelme denilirmiş! Ne umduk ne bulduk Ters köşe yaptın sen beni başkan! Şampiyon burada Hendek'li nerede? Orada bir usta var çok uzakta Dualı Çayırdaki purolu monşerler kim? Cemil'e imkânsız de! İki Şehir Arasında Araftayım Pehlivan! Geliyor gelmekte olan SEN GEL, SEN GELME PEHLİVAN Kim ustadır, kim değil Derler, derler her şey derler Neredesin Fethi Baba? Sözüm kim'e? Sizce kim haklı? KEMER KİMİN? KİM BU DEMİR ADAM KARA YILAN OSMAN AYNUR GÖLCÜK'LÜ YILDIRAY PEHLİVAN Gölcük'lü Nedim Pehlivan Altı yapısı olmayanın, üst yapısı sağlam da değildir Yeşil Pehlivan O bir koca yörük Yine Samsun ve yine bir yiğit KOCA USTA GAZANFER KAHVECİ Faruk Akkoyun Pehlivan Onlar Ailecek Pehlivan: Anne, Baba, Oğul Pehlivan Yağlı güreş ve usta Bir ol da gel Er Meydanlarından Deprem Meydanlarına Dev Adam Ertuğrul Pehlivan Yatağı Samsun (Fatih Atlı) Çay Ocağından Er Meydanlarına Bizde Yiğitler Bitmez: "Sarı Dev, Karamürsel'li Boşnak Hüseyin" Yağlı Güreş ve Askerlik Bir yiğitten daha ne beklenir ki... Dün Mustafa Bük'tü, Bugün Recep Kara! O KENDİNİ BİLİYOR Feda-Kâr Vefa-Kâr KİM BU KILICI TUTAN EL? Er Meydanlarımızı Pehlivansız Bırakma Başkanım Olmadı Yiğitler, Olmadı Başpehlivanlar DELİ HİKMET Kispet olursa, kısmet de olur! İsa'yı ararken, Musa'dan mı olduk! Yirmisinde Genç Aslan, Kırkbeşinde Yorgun Aslan! KAYBETTİK! Birçok suçlu var, bir de suçsuz var, kim suçlu, kim suçsuz! DERDİMİZ BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL YAĞLI GÜREŞ VE BUKALEMUN CÖMERTLİK SADECE PARA İLE Mİ? GÜÇ İLE Mİ? MAKAM İLE Mİ? OLUR Kitabın ortasından konuşmaya devam edeceğiz Yoruldun be Ali! Feda "Kâr" Başpehlivanlık mı? Boşpehlivanlık mı? Vakti geldiğinde konuşacağız