Sen kalk 13 bin nüfuslu bir beldede Peygamber sporumuz Ata sporumuz yağlı güreş sporuna başla, o da yetmezmiş gibi kendi çabaların ve imkânlarınla bir takım kur, küçücük bir beldede pehlivan yetiştir, sen bu işi boşuna yapma senin çırakların küçük ortayı bile geçemez diyenlere kulak asma, her türlü sıkıntı ve zorluklara, imkânsızlıklara rağmen yolundan kararından vazgeçme, kendine ailene yön verecek hayatını idame ettirme konusunda kendine daha rahat, daha ferah ortam sağlayabilecek meslek iş seçmek varken sen bu küçük beldeden minikten başa kadar her boyda Türkiye'nin dört bir yanında kürsülere ipotek koy, Karapürçek'in Akyazı'nın Sakarya'nın ismini tüm Türkiye'de anons ettir, şehrine yüzlerce madalya kupa getir, Ata sporumuz yağlı güreşin dört büyük boyuna en iddialı pehlivanlar yetiştir, yetmedi bir de kalk küçücük bir beldeden Türkiye Cumhuriyetinde sadece 65 kişiye bulunan Baş Pehlivanlar arasına Türkiyenin en genç nasip olan Başpehlivan yetiştir ve bu yiğit başa çıktığı ilk yılında birçok favori pehlivanı geride bırakıp, sezonu ilk sekizde kapasın...
Oldu mu? Şimdi Mustafa hoca oldu mu? Sen bu kadar emeği verirken, bu şehrin büyüklerine sordun mu?
Bana bakın! Şehrimizin ileri gelenleri; sizlerin bir hesabı varsa er meydanlarında gördüğünüz o binlerce kalabalık güreş severin de bir hesabı vardır. Sizler nasıl ki; seçim zamanları bu er meydanlarını seçim meydanları gibi kullanıp, davul ve zurna eşliğinde er meydanlarında boy gösterip, mikrofonlardan binlerce yağlı güreş seyircisine içinizden geldiği gibi, işinize geldiği gibi konuşma hakkınızı kullanıyorsanız, bu Aziz yağlı güreş camiası da pehlivanlarımıza, hocalarımıza, ustalarımıza yaptıklarınızı görüp sandığa öyle gireceklerdir. Bu gün olmasa bir gün mutlaka bu güreş camiası kendi gücünün farkına varacak ve bir olacak, beraber olacak, o er meydanlarının kapısını hak edene, emek verene, yağlı güreşimize değer verene açacak, diğerlerine ise kapayacaktır.
Bakın Mustafa ustaları sahiplenin, kaybetmeyin. Yoksa gün gelir kendi şehrinizin şampiyonlarını başka şehirlerin şampiyonu olarak izler, uzaktan bakarsınız. Kapalı kapılar ardında klimalı lüks odalarda, deri koltuklarda oturup, gözünü kulağını antrenman salonlarına er meydanlarına binlerce seyircinin sesine nefesine kapalı tutarak Ata sporumuza sahip çıkamazsınız. Atasına, tarihine, örfüne, adetlerine sahip çıkamayan geleceğine hiç sahip çıkamaz. Geleceğine sahip çıkamayanı da bu millet o lüks makam odalarında tutmaz.
Size bir Ata sözümüz ile sesleniyorum; "Bir şehri imar ederken, bir nesli ihmal ederseniz. İhmal ettiğiniz o nesil, gün gelir sandıkta sizi ihmal eder."
Taş yerinde ağırdır. Bizler Sakaryapark Yağlı Güreşleri yapılacak diye beklerken, siz Ata sporumuz yağlı güreşin temel taşlarından biri olan güreş ustası antrenörü Mustafa Çelik'i sebepsiz işten çıkarıyorsunuz. Olmadı Sakarya'm. Olmadı Büyükşehrim. Pehlivanlar Diyarı Sakaryam'a hiç yakışmadı bu durum.
Son olarak siz yöneticilere bir söz daha söyleyip konuyu bağlıyorum. Bu yiğitlerimize sahip çıkın çünkü sahip çıkamadığınız her değere birileri sahip çıktığında anlayacaksınız neleri kaybettiğinizi. Sizler bu Aziz milletin gözündesiniz. Bu yiğitler bu milletin gönlünde. Gözden düşmek kolay olur, gönülden düşmek ise zor. Bu hatadan bir an önce dönün de, gözden düşmektense gönüllere girin.
Saygılarımla...