Kim ustadır, kim değil

Yalçın Kaynak

06-06-2023 11:32

Usta zanaatķar kişidir. Usta bilge kişidir. Usta örnek alınan kişidir. Usta ehil kişidir. Usta mahir kişidir. Usta emektar kişidir. Usta sabırlı kişidir. Usta kendisini geçebilecek çırak yetiştirebilen kişidir. Usta öğrenmiş, öğretici kişidir. Usta hakkı bilen kişidir. Usta maneviyatı bilen kişidir. Usta tecrübeli kişidir. Usta akıllı olan, akıl veren kişidir...

Kimden usta olmaz? Aç gözlüden usta olmaz. Emek hırsızından usta olmaz. Ukalâdan usta olmaz. Fesattan usta olmaz. Nankörden usta olmaz. Bencilden usta olmaz. Beleşçiden usta olmaz. İki yüzüden usta olmaz. İçten pazarlıkçıdan usta olmaz. Nefsine uyandan usta olmaz. Nesline ihanet edenden usta olmaz. Rüzgara göre yön alandan usta olmaz. Egoistten usta olmaz. Sadece ben diyenden usta olmaz. Velhâsıl herkes her şeyi öğrenir, her şey olur da herkes usta olamaz.

Şimdi buna ne gerek vardı, bu yazdıklarını bilmeyen var mı diyenleri duyar gibiyim. Bu saydıklarımı elbette aklı başında olan akil olan her kişi bilir. Lâkin ne hikmetse bazıları bu özellikleri hep karşıda görmek ister. Sanki bir usta da olması gereken en iyi, en hünerli maharetler kendisine anadan doğma bahşedilmiş gibi birden bire çırak olmadan, çile çekmeden, ele avuca sığacak bilinir elle tutulur gözle görülür bir mahareti olmadan hatta çıraklığını kalfalığını bile yapmadığı işin ustalığını yaptığını zanneder, kendi kendine ünvan koyar usta diye. Eee sana da usta diyorlar, sen usta mısın yani? Ustalıktan kasıt yıllar önce bir işe başlayıp da bırakın ustayı, kalfayı yeterince çıraklık bile yapmadan bıraktıkları halde ustalığın, kalfalığın ve hatta çıraklığın yanından yakınından geçmek ve bu geçiş yıllar öncesi olmuş diye usta olunuyorsa, bizde 40 yıl önce bazı işlerin yanından yakınından geçtik. Türkiye'nin en ehil, en mahir, en tecrübeli ustaların eli elimize değdi, ensemize vurdu, evet vurdu vurmasına da o zamanki şartlarda, imkânlarda biz o ehil kişilerin daimi çırağı olamadık. Bıraktık en sevdiğimiz, gönül verdiğimiz işi. Döndük başka işlere, oralar da olduk çırak, kalfa, usta, ehil kişi, mahir kişi. Evet bizim ünvanımız da usta elbet. Lâkin 40 yıl önce çıraklığını soyunduğumuz işin değil, başka işlerin ustası olduk. Utanmam, erinmem, hatta gurur bile duyarım işimden mesleğimden. Ustayım ben; ekmeğini taştan çıkaran usta. Lafın gelişi değil, gerçek anlamda yıllar yılı ekmeğimi taştan çıkardım ben. Taş ocaklarına verdim yıllarımı 35 yıl dile kolay içimde, kalbimde, er meydanlarının pehlivanlığı varken ben 35 yıl yıkılmaz, yok olmaz, sarsılmaz, yıpranmaz sanılan yüce dağların pehlivanlığını yaptım. Kayaları taşa toza çevirdim. Hep içimde kaldı oysaki yağ kokulu yeşil çayırlar. Belki pehlivanlık anlamında iyi bir çırak, kalfa, usta olamadık. Lâkin çok usta bir güreş takipçisi olduk, usta bir seyirci usta bir gözlemci olduk. İçeriden olmasa da, dışarıdan destek verdik çok sevdiğimiz yağlı güreşe, tüm engellemelere tuzaklara hainliklere komplolara rağmen. Biz birileri gibi hiçbir zaman çıraklığın hakkını vermeden ustalığa soyunmadık. Kimseye kendimizi zoraki usta ilan etmedik ettirmedik. Zahmetini çekmediğimiz bir şeyin rahmetine de talip olmadık. Bizim ağzımız süslü, püslü, egzotik, egzantirik laflar yapmaz yapamaz. Kelimeleri çok çok kullanıp boğuntuya getirip bir şeyler biliyormuş, çok biliyormuş havası vermeyiz kendimize. Ne isek oyuz biz. Dilimiz, kalbimiz ayrı değil. Zoraki ustalar gibi kendi kendini usta ilân edenler gibi kimseyi düşman bellemeyiz, kimseye tuzak kurmayız üç kuruş menfaat için. Netiz biz; dosta dost ölümüne, düşmana düşman. Ne isek oyuz biz. Haklıysak haklı, haksızsak haksız. İçimiz dışımız birdir bizim. Birileri gibi içi başka dışı başka değiliz biz. İnsanlara profesyonel bakış açısı saçmalığını bahane ederek bakmayız biz. Dostluğumuz hak ve hakkaniyet ölçülerinde samimi ve doğaldır bizim. Profesyonel bakış açımız hiçbir zaman olmadı olmayacak da bundan sonra. Profesyonel bakanın dostu olmaz, dostça da bakmaz. Duruma, şekle çıkar ve menfaate göre şekil alır. Bu bakış açısı bize uzak kalır. Kimi de profesyonel bakış açısını şiar edinir kendisine. Dost, arkadaş, kardeş, sırdaş, yoldaş lâzım değildir onlara. Gün ola harman ola bu profesyonel bakış açısıyla bir araya gelenler gün gelir çok profesyonel kazıkta atarlar birbirlerine çıkar ve menfaatler ters düşünce.

Velhâsıl bizi amatör görenler varsın profesyonel olarak kalsınlar. Küçük bir hatırlatma yapayım; kısa kestirme yollardan alavere dalavere ile profesyonelliğe yükselenler, yükseklerde yer tutanlar yüksekler aşağısı kadar ehemmiyette değildir. Çok yükseklerde yer tutanların düşüşleri sert ve acı verici olur. Bir Nasreddin Hoca fıkrasıyla bitirelim. Alan alsın, alamayan yaşayıp görsün...

Nasreddin Hoca’ya sormuşlar: Kimsin? Hiç demiş Hoca, hiç kimseyim. Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce sormuş hoca; Sen kimsin? Mutasarrıfım demiş adam kabara kabara. Sonra ne olacaksın diye sormuş Nasreddin Hoca. Herhalde vali olurum diye cevaplamış adam. Daha sonra diye üstelemiş hoca. Vezir demiş adam. Daha daha sonra ne olacaksın? Bir ihtimal sadrazam olabilirim. Peki ondan sonra; Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp hiiiç demiş. Daha niye kabarıyorsun be adam demiş hoca. "Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım."

Saygılarımla...

DİĞER YAZILARI YA O KOL KOPACAK, YA DA O ÇARK DURACAK! 01-01-1970 03:00 Örümcek Adam! 01-01-1970 03:00 Yaralı Aslan Cengizhan! 01-01-1970 03:00 Konya Beyşehir'den kükredi bir koçyiğit! 01-01-1970 03:00 O BİR SARI FIRTINA! 01-01-1970 03:00 Toroslara mı çıktın Ali? 01-01-1970 03:00 Baba ben pehlivan olacağım! 01-01-1970 03:00 Ne anlar Hikmet hoca güreşten! 01-01-1970 03:00 TÜRK GÜREŞİNE ŞEREF GELDİ, ŞEREF VERDİ 01-01-1970 03:00 MİNDERDE PEŞREV ÇEKEN TÜRK 01-01-1970 03:00 Ne yaptın sen Mustafa? 01-01-1970 03:00 Yakışır Karapürçek'e 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin gözü, kulağı Sakarya'da. Sakarya'nın siyasileri, hamileri, abileri, nerede? 01-01-1970 03:00 Siz şu Atasözünü duydunuz mu hiç? 01-01-1970 03:00 Sakın kaybetmeyin Ahmet Kavakçı'yı 01-01-1970 03:00 Denizli; sahip çık yiğidine, sahip çık Raşit'ine 01-01-1970 03:00 KİM KAZANDI? KİM KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 Sözüm güreş camiasına 01-01-1970 03:00 Minder mayosuz olmaz da, er meydanı kispetsiz olur mu? 01-01-1970 03:00 Mehmet Keçe Atak Usta 01-01-1970 03:00 İrfan Şahin Usta 01-01-1970 03:00 Necati Başar Aday Adayı 01-01-1970 03:00 Yanlış Yer, Yanlış Zaman Başpehlivanlar 01-01-1970 03:00 Şapkalı amca sen haklısın, İsmail Pehlivan sen de haklısın 01-01-1970 03:00 Kim bu er meydanındaki güzel? 01-01-1970 03:00 Pehlivana sen gel, sen gelme denilirmiş! 01-01-1970 03:00 Ne umduk ne bulduk 01-01-1970 03:00 Ters köşe yaptın sen beni başkan! 01-01-1970 03:00 Şampiyon burada Hendek'li nerede? 01-01-1970 03:00 Orada bir usta var çok uzakta 01-01-1970 03:00 Dualı Çayırdaki purolu monşerler kim? 01-01-1970 03:00 Cemil'e imkânsız de! 01-01-1970 03:00 İki Şehir Arasında Araftayım 01-01-1970 03:00 Pehlivan! Geliyor gelmekte olan 01-01-1970 03:00 SEN GEL, SEN GELME PEHLİVAN 01-01-1970 03:00 Derler, derler her şey derler 01-01-1970 03:00 Neredesin Fethi Baba? 01-01-1970 03:00 Sözüm kim'e? 01-01-1970 03:00 Sizce kim haklı? 01-01-1970 03:00 KEMER KİMİN? 01-01-1970 03:00 KİM BU DEMİR ADAM 01-01-1970 03:00 KARA YILAN OSMAN AYNUR 01-01-1970 03:00 GÖLCÜK'LÜ YILDIRAY PEHLİVAN 01-01-1970 03:00 Gölcük'lü Nedim Pehlivan 01-01-1970 03:00 Altı yapısı olmayanın, üst yapısı sağlam da değildir 01-01-1970 03:00 Yeşil Pehlivan 01-01-1970 03:00 O bir koca yörük 01-01-1970 03:00 Yine Samsun ve yine bir yiğit 01-01-1970 03:00 KOCA USTA GAZANFER KAHVECİ 01-01-1970 03:00 Faruk Akkoyun Pehlivan 01-01-1970 03:00 Onlar Ailecek Pehlivan: Anne, Baba, Oğul Pehlivan 01-01-1970 03:00 Yağlı güreş ve usta 01-01-1970 03:00 Bir ol da gel 01-01-1970 03:00 Er Meydanlarından Deprem Meydanlarına 01-01-1970 03:00 Dev Adam Ertuğrul 01-01-1970 03:00 Pehlivan Yatağı Samsun (Fatih Atlı) 01-01-1970 03:00 Çay Ocağından Er Meydanlarına 01-01-1970 03:00 Bizde Yiğitler Bitmez: "Sarı Dev, Karamürsel'li Boşnak Hüseyin" 01-01-1970 03:00 Yağlı Güreş ve Askerlik 01-01-1970 03:00 Bir yiğitten daha ne beklenir ki... 01-01-1970 03:00 Dün Mustafa Bük'tü, Bugün Recep Kara! 01-01-1970 03:00 O KENDİNİ BİLİYOR 01-01-1970 03:00 Feda-Kâr Vefa-Kâr 01-01-1970 03:00 KİM BU KILICI TUTAN EL? 01-01-1970 03:00 Er Meydanlarımızı Pehlivansız Bırakma Başkanım 01-01-1970 03:00 Olmadı Yiğitler, Olmadı Başpehlivanlar 01-01-1970 03:00 DELİ HİKMET 01-01-1970 03:00 Kispet olursa, kısmet de olur! 01-01-1970 03:00 İsa'yı ararken, Musa'dan mı olduk! 01-01-1970 03:00 Yirmisinde Genç Aslan, Kırkbeşinde Yorgun Aslan! 01-01-1970 03:00 KAYBETTİK! 01-01-1970 03:00 Birçok suçlu var, bir de suçsuz var, kim suçlu, kim suçsuz! 01-01-1970 03:00 DERDİMİZ BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL 01-01-1970 03:00 YAĞLI GÜREŞ VE BUKALEMUN 01-01-1970 03:00 CÖMERTLİK SADECE PARA İLE Mİ? GÜÇ İLE Mİ? MAKAM İLE Mİ? OLUR 01-01-1970 03:00 Kitabın ortasından konuşmaya devam edeceğiz 01-01-1970 03:00 Yoruldun be Ali! 01-01-1970 03:00 Feda "Kâr" 01-01-1970 03:00 Başpehlivanlık mı? Boşpehlivanlık mı? 01-01-1970 03:00 Vakti geldiğinde konuşacağız 01-01-1970 03:00