İstanbul'da Dünyanın 56 Ülkesinden toplam 600 sporcunun katıldığı U17 Gerekoromen Dünya Şanpiyonasında Ülkemizi, İlimizi, İlçemizi temsil eden Alkan Akar pehlivanımız Dünya 3.'sü oldu.
Muhtemelen şuan üstteki başarıyı basit bir şekilde okuyup geçtiniz. Tekrarlayalım o zaman; Hendeğimizin evlâdı Alkan Akar Dünya 3.'sü oldu. Hendek'te ne oldu, Hendek'liye ne oldu ki; Dünya 3.'sü olan pehlivanımızın törenine protokol dahil olmak üzere Hendek'li hemşehrilerimiz, Sakarya basınımız, Hendek basınımız duyarsız kaldı.
Üst üste gelen Türkiye, Dünya, Avrupa Şampiyonlukları gelince artık bu şampiyonluklar sanki olağan hale mi geldi. Burada bir emek var, burada büyük bir çalışma var, burada büyük bir fedakarlık var. Sebebi nedir bilmem; siyasi midir? Kişisel midir? Ben çekememezlik olduğunu zannetmiyorum. Fakat, sebebi her neyse yapmayın kardeşim! Bu başarılar millidir, şahsi değildir. Ortada milli bir başarı varsa herkes ama herkes fikrini, zikrini, menfi duygularını bir kenara bırakıp, basit bahaneler ardına sığınmadan bir ve beraber olmalıdır.
Sözüm kim'e? Sağcısına, solcusuna, partilisine, partisizine, ilçemizdeki tüm sivil toplum kuruluşları da dahil herkese. Bu yiğitler, bu şampiyonlar bizim evlatlarımız. Onlar Dünya'da bizleri İlimizi, İlçemizi, Ülkemizi, Türk Milletini başarıyla temsil ediyorlar. Aldıkları başarılar birilerine artık olağan gelse de, şunu herkes çok iyi bilmelidir ki; "Hiçbir başarı asla tesadüf değildir."
Zirveye çıkan Al Bayrağımızı Dünya'nın gözleri önünde göndere çektiren bu şampiyonların arkasında onları bu başarılara taşıyan birileri var. Bu şampiyonların mimarları var. Başta bu kulübün kurucusu onursal başkanı 25. dönem Sakarya millet vekili eski milli güreşçi Ali İnci, kulüp başkanı Feyzullah Köstereli hocam, eski kulüp başkanı Harun Kaynak hocam, sporcu avcısı şampiyon avcısı bir birinden değerli antrenörlerimiz hocalarımız Sefer Sarı hocam, Zafer Başar hacam, Yunus özel hocam, Ebubekir Yılmaz hocam, Suat Aydın hocam, Ensar Karabacak hocam var. Bu hocalarımız kendi sporcu geçmişleri de; Türkiye, Avrupa, Dünya Şampiyonlukları ile dolu milli takımda yıllarca sporcu ve antrenör olarak görev almış değerlerimiz ve tabii ki şampiyonlarımızın vefakâr cefakar aileleri var. Bu başarıların gelmesinde payı olan büyük bir ekip, büyük bir aile var.
Bu yiğitlerimiz bizleri Avrupa'da, Dünya'da yiğitçe mertçe başarı ile temsil ediyor, dereceler alıyorsa bizlere de düşen bir şampiyona yakışır tören kutlama nasıl yapılması gerekiyorsa öyle yapıp, bir ve beraber olarak şampiyonumuzu, şampiyonlarımızı kalabalık bir şekilde sevgiyle coşkuyla karşılamalıyız.
Dilerim bundan sonra üzerimizdeki rehaveti kaldırır ve halkıyla, protokolüyle, siyasileri ile bir olur şampiyonlarımızı onlara yakışır bir şekilde karşılarız. Çünkü biz de şampiyonlar dün vardı, bugün var, gereği gibi sahip çıkarsak yarın da olacak. Dedik ya; Sakarya, Hendek sporcu yatağı, şampiyon yatağı. Vakit geç olmadan sporcularımıza, hocalarımıza gereği gibi sahip çıkalım. Çıkalım ki; bu şampiyonlarımızı başka yerlere kaptırmayalım. Son olarak diyorum ki; "Hendek! Sporcuna sahip çık."
Saygılarımla...