Ters köşe yaptın sen beni başkan!

Yalçın Kaynak

18-08-2023 10:32

Ben, hayatım boyunca kimseye yalakalık yapmadım, yapmam da. Doğru bildiğimi, doğru olduğuna inandığım şeyi söylemekten, yapmaktan asla geri durmadım, durmam da. Her söylediğimin,  her düşündüğümün tek doğru olduğunu da iddia etmedim, etmem de. Her şeyin doğrusunu ben bilirim gibi bir iddiam da yok.

Dediğim gibi doğru olduğuna inandığım yolda aksi bir durum olmadığı sürece bedeli her ne olursa olsun yolumdan vazgeçmem.

Şimdi bu kadar açıklamanın sebebine gelelim...

Ben, bugüne kadar Ata sporumuz yağlı güreşimizin Türkiye'deki tüm spor dalları arasında üvey evlat muamelesi gördüğüne inananlardanım. Yağlı güreşin, özellikle büyük ortaya kadar olan tüm boyların gariban sporu yaptığına inananlardanım. Bu sebeple Cemil Tekin kardeşimle birlikte yaptığımız birçok Tv programlarımızda ve köşe yazılarımızda sorunların, sıkıntıların, eksiklerin üzerine gittik, yazdık, yorumladık. Hatta ben kendi adıma bir adım daha ileri giderek düşüncelerimi yazıya döküp, TGGF kurulmadan öncesi Cumhur Başkanlığı İletişim Başkanlığı CİMER'e de yazmıştım. Yazının başlığı da şu sekildeydi. "Yazım zirveye, zirvenin sahibine" diye seslenerek, uzun bir yazı yazmıştım ve nihayetin de yağlı güneş camiamızdaki herkesin beklentisi olan kendi federasyonu kuruldu. Adına TGGF dendi. Başına ise başkan olarak Sayın İbrahim Türkiş getirildi. Doğal olarak tüm camiada şöyle bir merak oluştu. Bu başkan kim? Ne iş yapar?  Güreş yapmış mı? Güreşi biliyor mu? Açık ve net söyleyeyim. Ben başkanın pehlivan olmadığını duyunca; "Eyvah Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olduk" dedim.

Neden böyle düşündüm; Çünkü, her yeni kurulan federasyon birçok vaatlerle gelip, hiçbir vaadini yerine getiremeden, hatta daha da kötüye giden durumlar, kurallar yaşanmıştı. Bir önceki federasyonun vaadi hiç duymadığımız kadar iddialı idi; "Güreşi, güreşçiler yönetecek" diyerek. Sonuç olarak, 2022 yılı kemer kargaşası, üç nokta kuralından hakkı yenen yiğitler, su kuralından kimisi ceza alan kimisi de göz yumulan pehlivanlar, yolluk sıkıntısı çeken alt boy pehlivanları vs. Anlatılacak o kadar sorun varken çözülen hiçbir sorun yok. Eee şimdi yeni kurulan federasyon adına bakıldığında, herkes de büyük beklentiler oluşturdu. Çünkü adından da anlaşılacağı gibi, yağlı güreşimizi birileri artık farketti ve özüne döndürmek için harekete geçildiği kanısına vardık. İsme bakar mısınız? TGGF (Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu)

İlk etapta bu federasyonun başkanı, "Yağlı güreşin içinden biri olmalı, hatta pehlivan olmalı, belki de eski Başpehlivan olmalı" diye düşündüm. Eminim bu düşünce birçok kişide oluşmuştur. Düşüncemiz bu doğrultuda olunca peşin hükümlü olup, başkanımızın pehlivan olmadığını duyunca bir nevi hayal kırıklığı yaşandı. Herkes bir şeyeler söyledi, yazdı eleştirdi. Bu yargısız infazı yapanlardan biri de elbette ki ben oldum. Birçok kararı eleştirdim, hatta bazı eleştirilerim belki de haddini aştı. Samimiyetimle söyleyebilirim ki; bizim eleştirilerimiz çıkar menfaat odaklı değil, bizim eleştirilerimiz iş olsun torba dolsun diye değil, bizim eleştirilerimiz yıllar yılı yağlı güreşimizin kanayan yaraları, sorunları sıkıntılarının giderilmesi yönünde idi. Sonra şöyle bir durup düşündüm ve yeni başkanımıza vaktinden önce haksız eleştirilerde bulunduğumu anladım. Neden bir işi iyi yapabilmek için illaki o işin ustası olmak gerekmiyor. Eğer öyle olsaydı bugüne kadar gelen federasyon başkanlarımız ve ekibi yağlı güreşin ta içinden, göbeğinden gelenler idi. Değişen ne oldu hiç. Bu bakış açımıza göre güreşin içinden gelen başkanlarımız ile yağlı güreşimiz şaha kalkmalıydı. Ama maalesef durum hiç de öyle olmadı. Demek ki; istisnai durumlar oluyor. Bazı durumları kurtarmak sadece bir konuda usta olmayı değil, birçok konuda bilgi, birikim, tecrübe, cesaret, maharet, kararlılık, iyi analiz, sorunu sorunları yerinde zamanında çözüme kavuşturma odaklı çalışma gerektiriyor.

Şöyle birkaç ay geriye baktığımda yeni federasyon başkanımızın biri birinden cesaretli, kararlı, iddialı sözlerini düşündüğüm de belki de başkanın bu kararları almakta, kuralları değiştirmekte alışılagelmiş tabuları yıkma kararlılığında pehlivan olmaması büyük bir şans diye de düşünmeye başladım. Çünkü bazı zor ve kritik, riziko taşıyan kararları bu işin mutfağından gelenler alamaz, cesaret edemez, üzerine gitmez gidemez. Bu durumda İbrahim Türkiş Başkan değişmesi gereken fakat değiştirilmesi bıçak sırtı kuralların üzerine büyük bir kararlılıkla gidip, çözümü imkansıza yakın birçok sorunu çözüme kavuşturduğunu hep birlikte görmekteyiz. Üstelik yıllar yılı çözüm bekleyen, çözülmeyen sorunları da sanki onunla gelmiş sorunlar gibi ona yüklediğimiz halde o yılmadı, vazgeçmedi. Başkan, "Yapıcı eleştiriye varım, yargısız infaza yokum" dedi. Yağlı güreşimizin menfaatine kimin ne fikri varsa gelsin bizlere fikrini beyan etsin, bizler de ekibimizle istişare edelim, uygun bulunursa zorluğuna imkansız görünmesine bakmaz, elimizden gelenin en iyisini yaparız diyor. Bu sözlere baktığımızda yağlı güreşimizin genlerini bozan birçok yiğidin hakkının zai olmasına sebep olan üç nokta kuralının kaldırılması, alt boy pehlivanlarının yolluklarının bir nebze de olsa iyileştirilmesi, pehlivanın sağlıgını tehlikeye atabilecek su kuralının esnetilmesi, puanlamanın kaldırılma konusunda yapılan çalışma, hatta seneye belki de Kırkpınar Güreslerine kadar birkaç pilot bölgede bu kuralın uygulanma ihtimali. Bu yıl her ne kadar futbolcular kadar olmasa da Edirne Kırkpınar'da ödülün geçen yıl Başpehlivan birincisine 60 bin, ikinciye 38 bin, üçüncülere 20'şer bin verilirken, bu yıl bu durum Baş birincisine 1 milyon, ikinciye 250 bin, üçüncülere ise, 125'er bin lira olarak verildi. 22 milyon 222 bin liraya 15. kez ağalığı alan Seyfettin Selim'in Başpehlivan birincisine ödül olarak verdiği 1 milyon lira da çabası.

Şimdi, bu gidişata baktığımızda değişmez görünen, zor görünen değiştirilmesi riskli görünen, değiştirmek için ya kararlı tecrübeli işinin uzmanı olmak, uzman ekiple çalışmak gerek. Ya da deli cesaretli olmak gerek. Görünen birçok sorunun çözüm noktasında üzerine kararlılıkla gidildiğini görüyoruz. O sebeple yağlı güreşimizin daha iyiye, daha güzele ulaşacağını umut ederek, diyorum ki; Sayın İbrahim Türkiş Başkan beni ters köşe yaptın. Ben her ne kadar sert eleştiriler de bulunan biri de olsam; ne yiğidi öldürürüm ne de hakkını yerim, ne de birine iyi görüneyim hoş görüneyim göze gireyim diye bir çaba sarfederim. Ben ömrüm boyunca evvel Allah hiçbir zaman taban yalayıcı olmadım, olmam da. Beni bilen bilir, bilmeyen bilmek istemeyen kendi bilir. Ben bu yazıyı yazarken şöyle bir iddiam da elbette ki yok. Yağlı güreşte her şey dört dörtlük, tüm sorunlar hallollmuş değil, halledilmesi ivedi olan birçok konu var. Fakat benim gördüğüm şimdilik bu sorunları çözüme kavusturma konusunda samimi ve büyük bir çalışma, bir emek var. Bunu da kimse gözardı etmemeli.

Hee yeri gelmişken her zaman ki düşüncemi yine dile getiriyorum. Bu camianın içindeki zangoçlar, bukalemunlar, dönemin değil her dönemin adamları var. Bu kan emici kenelerin tamamı belki temizlenemez, ya da gider bir zangoç gelir başka zangoç. En azından bunlar en az sayıya indirilip güçleri kırılırsa, işte o zaman sorunların bir çoğu zaten kendiliğinden ortadan kalkacak bu da benim naçizane kendi düşüncem.

Başkanım; bu yol uzun, bu yol meşakkatli. Ayağınıza ne giydiniz bilemiyorum ama bu yol dikenli yol. "Ayağını seven ardınıza düşmesin" diyor, sizlere ve Allah için samimi, dili kalbi bir olan, hakkı hukuku bilen, elinden geldiğince hakkaniyet için gayret gösteren ekibinize kolaylıklar diliyor, yaptığınız yapacağınız hizmetlerin hakkaniyet içerisinde güreş camiamıza hayırlı olmasını diliyorum.

Ben niyet okuyucu değilim. Niyetinizin halis olduğuna inandığım için bu yolda, rabbim yar ve yardımcınız olsun diyorum. Niyeti, kalbi bozuk olana rabbim fırsat vermesin. Adı, işi, makamı, mesleği, gücü, kuvveti, kudreti ne olursa olsun.

Saygılarımla...

DİĞER YAZILARI Kim mağdur? 01-01-1970 03:00 YA O KOL KOPACAK, YA DA O ÇARK DURACAK! 01-01-1970 03:00 Örümcek Adam! 01-01-1970 03:00 Yaralı Aslan Cengizhan! 01-01-1970 03:00 Konya Beyşehir'den kükredi bir koçyiğit! 01-01-1970 03:00 O BİR SARI FIRTINA! 01-01-1970 03:00 Toroslara mı çıktın Ali? 01-01-1970 03:00 Baba ben pehlivan olacağım! 01-01-1970 03:00 Ne anlar Hikmet hoca güreşten! 01-01-1970 03:00 TÜRK GÜREŞİNE ŞEREF GELDİ, ŞEREF VERDİ 01-01-1970 03:00 MİNDERDE PEŞREV ÇEKEN TÜRK 01-01-1970 03:00 Ne yaptın sen Mustafa? 01-01-1970 03:00 Yakışır Karapürçek'e 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin gözü, kulağı Sakarya'da. Sakarya'nın siyasileri, hamileri, abileri, nerede? 01-01-1970 03:00 Siz şu Atasözünü duydunuz mu hiç? 01-01-1970 03:00 Sakın kaybetmeyin Ahmet Kavakçı'yı 01-01-1970 03:00 Denizli; sahip çık yiğidine, sahip çık Raşit'ine 01-01-1970 03:00 KİM KAZANDI? KİM KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 Sözüm güreş camiasına 01-01-1970 03:00 Minder mayosuz olmaz da, er meydanı kispetsiz olur mu? 01-01-1970 03:00 Mehmet Keçe Atak Usta 01-01-1970 03:00 İrfan Şahin Usta 01-01-1970 03:00 Necati Başar Aday Adayı 01-01-1970 03:00 Yanlış Yer, Yanlış Zaman Başpehlivanlar 01-01-1970 03:00 Şapkalı amca sen haklısın, İsmail Pehlivan sen de haklısın 01-01-1970 03:00 Kim bu er meydanındaki güzel? 01-01-1970 03:00 Pehlivana sen gel, sen gelme denilirmiş! 01-01-1970 03:00 Ne umduk ne bulduk 01-01-1970 03:00 Şampiyon burada Hendek'li nerede? 01-01-1970 03:00 Orada bir usta var çok uzakta 01-01-1970 03:00 Dualı Çayırdaki purolu monşerler kim? 01-01-1970 03:00 Cemil'e imkânsız de! 01-01-1970 03:00 İki Şehir Arasında Araftayım 01-01-1970 03:00 Pehlivan! Geliyor gelmekte olan 01-01-1970 03:00 SEN GEL, SEN GELME PEHLİVAN 01-01-1970 03:00 Kim ustadır, kim değil 01-01-1970 03:00 Derler, derler her şey derler 01-01-1970 03:00 Neredesin Fethi Baba? 01-01-1970 03:00 Sözüm kim'e? 01-01-1970 03:00 Sizce kim haklı? 01-01-1970 03:00 KEMER KİMİN? 01-01-1970 03:00 KİM BU DEMİR ADAM 01-01-1970 03:00 KARA YILAN OSMAN AYNUR 01-01-1970 03:00 GÖLCÜK'LÜ YILDIRAY PEHLİVAN 01-01-1970 03:00 Gölcük'lü Nedim Pehlivan 01-01-1970 03:00 Altı yapısı olmayanın, üst yapısı sağlam da değildir 01-01-1970 03:00 Yeşil Pehlivan 01-01-1970 03:00 O bir koca yörük 01-01-1970 03:00 Yine Samsun ve yine bir yiğit 01-01-1970 03:00 KOCA USTA GAZANFER KAHVECİ 01-01-1970 03:00 Faruk Akkoyun Pehlivan 01-01-1970 03:00 Onlar Ailecek Pehlivan: Anne, Baba, Oğul Pehlivan 01-01-1970 03:00 Yağlı güreş ve usta 01-01-1970 03:00 Bir ol da gel 01-01-1970 03:00 Er Meydanlarından Deprem Meydanlarına 01-01-1970 03:00 Dev Adam Ertuğrul 01-01-1970 03:00 Pehlivan Yatağı Samsun (Fatih Atlı) 01-01-1970 03:00 Çay Ocağından Er Meydanlarına 01-01-1970 03:00 Bizde Yiğitler Bitmez: "Sarı Dev, Karamürsel'li Boşnak Hüseyin" 01-01-1970 03:00 Yağlı Güreş ve Askerlik 01-01-1970 03:00 Bir yiğitten daha ne beklenir ki... 01-01-1970 03:00 Dün Mustafa Bük'tü, Bugün Recep Kara! 01-01-1970 03:00 O KENDİNİ BİLİYOR 01-01-1970 03:00 Feda-Kâr Vefa-Kâr 01-01-1970 03:00 KİM BU KILICI TUTAN EL? 01-01-1970 03:00 Er Meydanlarımızı Pehlivansız Bırakma Başkanım 01-01-1970 03:00 Olmadı Yiğitler, Olmadı Başpehlivanlar 01-01-1970 03:00 DELİ HİKMET 01-01-1970 03:00 Kispet olursa, kısmet de olur! 01-01-1970 03:00 İsa'yı ararken, Musa'dan mı olduk! 01-01-1970 03:00 Yirmisinde Genç Aslan, Kırkbeşinde Yorgun Aslan! 01-01-1970 03:00 KAYBETTİK! 01-01-1970 03:00 Birçok suçlu var, bir de suçsuz var, kim suçlu, kim suçsuz! 01-01-1970 03:00 DERDİMİZ BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL 01-01-1970 03:00 YAĞLI GÜREŞ VE BUKALEMUN 01-01-1970 03:00 CÖMERTLİK SADECE PARA İLE Mİ? GÜÇ İLE Mİ? MAKAM İLE Mİ? OLUR 01-01-1970 03:00 Kitabın ortasından konuşmaya devam edeceğiz 01-01-1970 03:00 Yoruldun be Ali! 01-01-1970 03:00 Feda "Kâr" 01-01-1970 03:00 Başpehlivanlık mı? Boşpehlivanlık mı? 01-01-1970 03:00 Vakti geldiğinde konuşacağız 01-01-1970 03:00